Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 79. yıl dönümünde, Stalin rejiminin zulmüne uğrayarak hayatını kaybeden Kırım Tatarlarını andı.
TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, 79. yıldönümünde 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nda hayatını kaybedenleri andı ve Kırım Haber Ajansına özel açıklamalarda bulundu.
Sürgünün vehametine dikkat çeken Çevik, “18 Mayıs 1944 yılında sürgün gerçekleşti. Tabii bu sürgünle 400 binden fazla Kırım Tatarı sürgün edildi. Bu sürgün esnasında 200 binden fazla (Kırım) Tatar Türkü de yollarda hayatını kaybetti” dedi.
Kırım Tatar Sürgününün Anadolu Türkleri için de facia olduğunun altını çizen Çevik, “Büyük bir acı ve bu acının tekrar anımsatılması şüphesiz ki bir Türk olarak bizleri de şüphesiz üzüyor”diye konuştu.
Barış kuşağının oluşturulması gayreti olması gerektiğine işaret eden Çevik, “Barışın yeniden tesis edilmesi için, ama biz geçmişin acılarını unutarak, geçmişte yaşanan o acıları, gözyaşlarını unutarak, onların üzerine tesis edilen bir barış kuşağının oluşturulmasının gayreti içerisinde olmak zorundayız” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin, Kırım Tatarlarının yanında olduğunu, Kırım Tatarlarının kalkınmalarına ve onların yaşadığı yerlerde kültürlerini sürdürmelerine devam edeceğini ifade Çevik, şöyle devam etti: “Bundan sonra da mütemadiyen Türkiye Cumhuriyeti devlet olarak da yanlarındayız ve TİKA olarak da onların kalkınmalarına, onların yaşadığı bölgelerde tüm Tatarların kültürlerinin, geleneklerinin ve dillerinin gelişmesine yönelik olarak TİKA olarak faaliyetlerimiz ve gayretlerimiz var.”
26 sene önce TİKA’nın bugün işgal altındaki Kırım’da ofis açtığını dile getiren Çevik, Kırım Tatarlarının kalkınması için hizmet verildiğini ifade etti. Çevik, konuşmasını şöyle tamamladı: “Kırım Tatarlarının orada kalkınmasına destek olunması, sağlığa, eğitim hizmetlerine rahatlıkla erişiminin sağlanması, bin konutla onların barınma sorunlarının giderilmesiyle birlikte beslenme sorunlarının giderilmesine yönelik binlerce projeyi hayata geçirdik. Tatar Türklerinin bu dünyada onurlu bir şekilde yaşaması için ve kendilerine bu acıyı yaşatanlarla kavga değil, barış için ve barış kuşağı oluşturmak adına da gösterecekleri tüm gayretler için ki bunların bu toplumun doğal lideri Mustafa Abdul Cemil Kırımlıoğlu ki hayat mücadelesinde, felsefesine de uygun bir şekilde onların da doğal lideri olarak dünyada bugün efsanevi lider olarak biliniyor. O’nun da önderliğinde Tatar toplumuna elimizden geldiği kadar desteği veriyoruz. Güç kuvvet veriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü olacak ki Türk dünyası da güçlü olsun.”